8 Mayıs 2014 Perşembe

BÜYÜKADA - AYA YORGİ KLİSESİ

Büyükada, adından da anlaşılacağı gibi İstanbul Adaları'nın en büyüğüdür. Bu da demek oluyor ki gezip görülecek çok şeyi var. Mutlaka gidip görmenizi tavsiye ederim. Adanın en büyük zevklerinden biri olan hatta belki de en büyük zevki olan bisiklet sürme zevkinden kendinizi alıkoymayın. Fakat özel günleri bu zevkin dışında tutmak fazlasıyla mantıklı olacaktır.








Omuz omuza yürütecek kadar kalabalık ortamları seviyorsanız başka tabi...
Hele ki o özel gün, geçtiğimiz 23 Nisan'daki gibi aynı zamanda katoliklerin Paskalya Bayramı'na denk geliyorsa müthiş bir yoğunlukla karşı karşıya kalabilirsiniz.






 Yine de sizin benimsediğiniz bir inanç olmasa bile o kalabalıkta insanlarla omuz omuza Aya Yorgi Klisesi'ne ulaşmaya çalışmayı eğlenceli bir hale getirmek de sizin elinizde. Ada halkı, şirin faytonlarıyla size nostaljik bir lüks sunuyor nasıl olsa...



Aya Yorgi Klisesi öyle büyük heybetli bir mimariye sahip olmasa da oldukça hoş yapıya sahip. Şahsen içine girip görme gibi bir imkanım olmadı ama tahminimce içinde de bir çok mimari güzellik vardır, artık onun yorumu da gidip gören arkadaşlarımıza kalsın.



Deniz kenarındaki kayalıklarda oturmanın verdiği huzuru gidip de yaşamanız lazım gerçekten. Denizin prüzsüz mavi yüzeyinde beyaz beyaz beneklercesine yayılmış martılarıa simit, poğaça atmanın zevkine erişmeniz lazım. Ama çayınızı termosla götürmenizi tavsiye ederim, şahsen oturduğum kafenin çayı "her nasılsa" denizi andıran bir tuzlulukla beni içme diye haykırıyordu. :)